Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Beni öldürseniz de…
1.05.2012
Talha bin Ubeydullah "radıyallahü anh" en yakın akrabâları dâhil Mekke müşriklerinden işkence gördü. Evlerine hapsedilip, "İslâmdan dön!" diyerek günlerce aç ve susuz bırakıldı. Bir sahâbî gördüğü bir hâdiseyi şöyle nakleder:
Bir genç gördüm.
İki eli bağlanmış.
Boynuna asılmış.
Kalabalık bir gurup arkasına takılmış gidiyorlar. Onlara yaklaşıp; "Bu gencin suçu ne?" dedim. Bana; "Bu, Talha bin Ubeydullah'tır. Atâlarının yolundan saptı" dediler. Gencin peşi sıra çirkin sözler söyleyerek onu tâkib eden bir de kadın vardı.
Sordum hemen:
"Bu kadın kim?"
"Annesi" dediler.
Çok şaşırdım. Zîra o da oğluna düşman olmuş, öbür müşriklerle bir olmuş kendi öz oğluna işkence ediyordu. Fakat hazret-i Talha "radıyallahü anh" bütün bu akıl almaz işkencelere göğüs geriyor, "Boşuna uğraşmayın. Ölürüm de dînimden dönmem!" diye meydan okuyordu.
CANINI TEHLİKEYE ATTI
Hazret-i Talha, Bedir'den sonra İslâmın en büyük gazâsı ve ölüm kalım Savaşı olan Uhud'da kahramanlık destanları yazdı. Canını Peygamber Efendimizin uğrunda tehlikelere attı. Her sahâbî de öyleydi. Bir ara "Muhammed öldürüldü!" diye bir şâyia yayıldı. Bu acı haber Eshâb-ı kirâmı kalbilerinden hançerlemişti.
Doğru muydu bu?
Yeise düştüler.
Ne yapmalıydı?
Eshâb-ı kirâmdan bâzıları; "Geri dönelim" derken, bazısı da; "Mâdem Resûlullah öldü, biz de ölünceye kadar savaşıp şehid olalım ve O'na kavuşalım" diyorlardı.
www.gonulsultanlari.com