Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Kolu koptu, ama...
7.05.2012
Bedir cengiydi.
Ensâr'ın gençlerinden "hazret-i Muavvez"in “radıyallahü anh” kolu, bir kılıç darbesiyle koptu.
Ve yere düştü.
Genç sahâbî, düşen kolunu yerden alıp ve Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve selem” huzuruna koştu.
Heyecanla;
“Kolum koptu yâ Resûlallah!” dedi
Resûl-i Ekrem
“aleyhisselâm”
hazretleri kesik kolu yerine bitiştirip duâ buyurdular.
Kol bir anda kaynadı.
Hem öyle sağlam oldu ki,
öbür kolu zayıf kaldı onun yanında.
SANKİ YARA ALMAMIŞTI
Yine Bedir cengiydi.
"Hudeyd" adında bir mücâhid de “radıyallahü anh” derin bir yara almıştı boynundan.
Neredeyse başı
kopup düşecekti.
Mabârek sahâbî, elleriyle başını tutup, koştu Resûlullah Efendimiz’in “sallallahü aleyhi ve selem” müârek huzurlarına.
Server-i âlem
“aleyhisselâm”
Onu gördüler.
Başını mübârek elleriyle tutup, yarasını sıvazladılar.
Yara hemen iyileşti.
Öyle ki, hiç yara
almamıştı sanki.
www.gonulsultanlari.com