Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Bu su nasıldır?
12.05.2012
Bir gün Resûlullah Efendimiz "sallallahü aleyhi ve selem" bâzı sahâbîlerle, çok susamış halde bir kuyu başına geldiler.
Ve sordular ahâliye:
"Bu su nasıldır?"
"Tuzludur içilmez" dediler.
Server-i âlem
"aleyhisselâm"
"Bilâkis bu su güzel ve tatlıdır" buyurdular.
O su o anda
tatlı su oldu.
İçip kandılar.
O günden sonra öyle meşhur oldu ki, uzak yerlerden su almak için o kuyuya gelirdi insanlar.
FAKİRLERLE OTURURDU
Fahr-i kâinât Efendimiz "sallallahü aleyhi ve selem" fakirlerle oturup kalkar, garipleri arayıp sorar, bir köle, kendisini dâvet etse, kabul buyurur, gönlünü hoş ederdi.
Ebû Hüreyre ile
"radıyallahü anh"
bir gün birlikte çarşıya çıktılar.
Pazardan öteberi alıp, biraz fazlaca verdiler parasını.
Satıcı, sevincinden elini öpmek istedi Peygamber Efendimiz'in.
Server-i âlem
"aleyhisselâm"
izin vermeyip;
"Ben ne melikim, ne de padişah. Ben sizin aranızda sâdece bir insanım" buyurdular.
Ebû Hüreyre
radıyallahü anh
"Yâ Resûlallah! Lütfen izin verin, torbanızı ben taşıyayım" dedi.
Efendimizse
izin vermeyip;
"Her kişi, kendi işini kendisi yapmalıdır" buyurdular.
www.gonulsultanlari.com