Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Hemen ihkâr ettiler
14.05.2012
(Dünden devam)
Resûlullah Efendmiz mi'râca çıkıp geri geldiğinde mubârek yatakları henüz sıcak ve abdes aldığı suyun hareketi henüz durmamış idi.
Kâfirler işitince;
"Akla uymaz" dediler.
İnkâr ettiler.
Ve doğruca hazret-i Ebû Bekr'e gidip;
"Y Ebâ Bekr! Efendinin da'vâ ettiği şeyi işittin mi?" dediler.
"O neymiş?" buyurdu.
"Bu gece göklere çıktım, Arşa gitdim ve geri geldim diyor" dediler.
Hazret-iEbû Bekr
"radıyallahü anh"
Hiç duraklamadı.
Tereddüdsüz tasdîk edip;
"Eğer O söylediyse doğrudur. Çünki Ondan yalan söz sâdır olmaz" buyurdu.
Bu sebeple Ona
"Sıddîk" denildi.
Hazret-i İmâm-ı Alî
radıyallahü anh da;
"Ebû Bekr-i Sıddîk adı, gökden inmişdir" diye yemîn etmiştir.
Sebebi şu ki,
meâl-i şerîfi;
"Doğru haberde gelen ve Onu tasdîk eden..." olan âyet-i kerîmede, tefsîr erbâbı, doğru haberle gelenin Resûlullah, Onu tasdîk edenin de Ebû Bekr-i Sıddîk olduğunu söylemiş olmalarıdır.
İbrâhîm bin Hasen
"radıyallahü anh"
rivâyet ediyor:
Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm";
"Ebû Bekr, dünyâya geldiğinde, Hak sübhânehü ve teâlâ hazretleri, Cennete hitâben; (İzzim ve celâlim hakkı için, sana, yalnız Ebû Bekr'i sevenleri koyacağım!) demiştir" buyurdu.
www.gonulsultanlari.com