Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Ben niçin istemedim?
21.05.2012
Hazret-i Osmân "radıyallahü anh" rivâyet eder:
İslâma gelmeden evvel bir gün bir kimse haber verdi ki, hazret-i Muhammed "aleyhisselâm" kızı Rukayye'yi Utbe'ye vermiş.
Çok üzüldüm.
Ve kalbimden;
"Ben niçin istemedim" dedim.
Perîşân hâlde,
evimize geldim.
Gördüm ki, annem, teyzem ve akrabâdan nice hâtunlar bir kimseyi methederler.
Merak ettim.
Ve teyzeme;
"Teyzeciğim, bu methetdiğiniz kişi kimdir?" diye sordum.
Teyzem
cevaben;
"O, güzel yüzlü, konuşması tatlı bir kimsedir. Allah, Onu bize Peygamber göndermişdir. Ona tâbi' ol!" dedi.
"O kimdir?" dedim.
Teyzem bana;
"Muhammed bin Abdullah'dır. Bizi hak dîne çağırır. Dînine giren kurtulur. Ona yakın olan iyilik bulur" dedi.
Onun bu sözleri
bana te'sîr etdi.
İstişâre için derhal hazret-i Ebû Bekr'in "radıyallahü anh" yanına gittim.
Zîrâ O, firâset ehli
ve akıllı bir zât idi.
Hâlime bakıp;
"Ne düşünüyorsun?" dedi.
Olanları anlatınca;
"Yazık sana yâ Osmân! Hak din güneş gibi açıkda iken, sen hâlâ taşdan yapılmış putlara ma'bûd mu dersin. Görmeyen, işitmeyen, zarar ve fâideye kâdir olmıyan cansız şeyler hiç ilâh olur mu?" dedi. (devamı yarın)
www.gonulsultanlari.com