Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Teyzen doğru söylemiş
22.05.2012
(Dünden devam)
Ben cevâben;
"Elbette olmaz" deyince;
"Teyzen doğru söylemiş. Gel, Resûlullahın huzûr-ı şerîfine varalım. Orada îmân getir" dedi.
Tam o esnâda
Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm"
ve yanında hazret-i Alî "kerremallahü vecheh" oraya çıkageldiler.
Hazreti Ebû Bekr
"radıyallahü anh"
Resûlullahın yanına varıp, mubârek kulaklarına bir şeyler söyledi.
Resûl-i Kibriyâ
"aleyhisselâm"
yanıma gelip;
"Yâ Osmân! Ben, Allahü teâlânın sana ve bütün insanlara gönderdiği Peygamberim!" buyurdu.
Sözlerini işitince,
kalbim nurlandı.
Düşünmeden;
"Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve Resûlüh" dedim.
Îmân ettim.
BABALARI DAHA YÜKSEKTİR
Alî bin Ebî Tâlib "radıyallahü anh", Resûlullah'ın "sallallahü aleyhi ve sellem" huzûrlarında oturmuşdu.
Hasen ile Hüseyn
radıyallahü anhümâ
hazretleri geldiler.
Server-i âlem
onları görünce;
"Yâ Alî! Bu ikisi, Cennet gençlerinin üstünleridir. Onların babaları onlardan yüksekdir. Osmân bin Affân, İbrâhîm Nebî'ye benzer" buyurdu.
www.gonulsultanlari.com