Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Hazret-i Alî doğdu
24.05.2012
(Dünden devam)
Resûl-i Ekrem "sallallahü aleyhi ve selem" hazretleri, doğacak çocuğun oğlan olması için duâ buyurdu.
Hâmilelik vakti
tamâm olunca,
Hazret-i Alî "radıyallahü anh" dünyaya geldi. Efendimiz aleyhiselâm, mübârek tükrüğünü alıp, hazret-i Alî'nin ağzına koydu.
O da o suyu yutdu.
İşte bunun için her
sözü "hikmet" oldu.
Göğsü ilimle doldu. Ayrıca afv, kudret, se'âdet ve kerâmetler sâhibi oldu. Hem zafer ve nusretin sultânı oldu.
Resûl-i ekrem
"aleyhisselâm"
Efendimiz, kulağına tekbîr ve tehlîl okudu.
Adını Alî koydu.
Annesi Haydar dedi.
Zîrâ rüyâsında Onu
"aslan" görmüştü.
Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm"
mubârek elleri ile yıkadı. Mubârek başından sarığını çıkarıp, iki parçaya ayırdı. Birini başına bağladı. Öbürüyle bedenini kuruladı.
Böylece hazret-i Alî
kerremallahü vecheh
mü'minlerin başlarının tâcı oldu.
Âişe-i Sıddîka
hazretleri der ki:
"Bir gün Server-i âlem "aleyhisselâm", hazret-i Alî'yi görüp; "Yâ Âişe! Alî arab'ın seyididir" buyurdu.
Ben şaşırdım.
Ve suâl edip;
"Yâ Resûlallah! Arab'ın seyidi sen değil misin?" dediğimde; "Ben, cümle insanların seyyidiyim. Alî, arab kavminin seyididir" buyurdu.
www.gonulsultanlari.com