Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Şeytânın önceki hâli
28.05.2012
İblîs'in adı Azâzil idi. Cin olarak halk olundu. Lâkin hep meleklerin arasında bulundu. Vaktâ ki yerlerin ve göklerin idâresi O'na bırakıldı.
O vakit kibirlendi.
Ve kendi kendine;
"Bu makâm benden gayriye verilirse, ibâdetten vazgeçerim. Zîrâ benden üstün kişi yoktur" dedi.
O gün, melekler,
Levhi mahfûzda:
"Allah'a yakın biri, gadaba uğrayıp tard olunur" yazısını gördüler.
Acele olarak
Azâzile gelip;
"Birine bir belâ gelecekmiş. Duâ et, Hak teâlâ onu bize vermesin" dediler.
Azâzil de,
Cevâben;
"Üzülmeyin, o belâ size gelmez. Zîrâ ben o yazıyı hep görürüm. Ama kimseye söylemedim" dedi.
Melekler duâ
için ısrâr etti.
O zaman; "Yâ Rabbî, bunları o belâdan koru" dedi.
Lâkin kibrinden
kendini demedi.
Ardından; "Yâ ilâhî, o yazıda kastedilen kimdir?" diye sordu.
Hak teâlâ
hazretleri;
"O, öyle biridir ki, ona nice nîmetler veririm. O ise emrime itâat etmez. Ben de onu huzûrumdan tard ederim" buyurdu.
İblîs tekrar;
"O kimdir?" deyince;
"Pek yakında görürsün" buyurdu.
O vakit başını kaldırdı.
Levhil-mahfûza baktı:
"İblîse lânet olsun"
yazısını gördü.
www.gonulsultanlari.com