Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Karnım aç, bana yiyecek ver
31.05.2012
(Dünden devam)
Putlardan birine;
"Karnım aç, bana yiyecek ver" dedim.
Cevâb vermedi.
Su istedim.
Cevâb vermedi.
"Elbisem yok, bana elbise ver" dedim.
Cevâb vermedi.
Elime taş alıp;
"Bunu sana atarım, eğer ilâh isen mâni' ol" dedim.
Cevâb vermedi.
Taşı attım.
Yüzü üzeri düşdü.
Babam gelip vaziyeti gördü.
Bana bakıp;
"Ey oğul, niçin böyle edersin?" dedi.
Eve götürdü.
Anneme anlatdı.
Annem babama;
"Bunu kendi hâline koyalım. Bunun hakkında, Allahü teâlâ tarafından bana hitâb geldi" dedi.
Merak ettim.
Anneme;
"Benim için sana gelen hitâb ne idi?" diye sordum.
Annem anlattı:
Sen doğacağın vakit,
gâibten ses duydum.
"Ey hâtun! Müjdeler olsun sana ki, doğacak oğlunun adı, yerde "Atîk", gökte "Sıddîk" olacak ve hazret-i Muhammede yâr ve refîk olacakdır" dedi.
Ebû Hüreyre
radıyallahü anh
diyor ki:
Ebû Bekr'in sözü bitti.
Hazret-i Cibrîl geldi.
Ve Resûlullaha;
"Ebû Bekr doğru söylüyor" diye üç kerre tekrâr etdi.
www.gonulsultanlari.com