Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Üçyüz sene ağladı
6.06.2012

(Dünden devam)
Hazret-i Âdem Hazret-i Cibrîl'e;
"Beni nereye götürürsün?" diye sordu.
O da cevâben;
"Halk olunduğun yere" dedi.
Bu cevabı aldı.
Pek çok ağladı.
Meleklere dönüp;
"Esselâmü aleyküm ey melekler! Sizden ayrılıyorum. Lâkin bir istirhâmım var. Benim için "kasten yaptı" demeyin. "Unuttu" deyin" buyurdu.
Hazret-i Cebrâil Onu
Serendib dağına indirdi.
Hazret-i Havvâ'yı Cidde"ye.
Kendisi semâya yükseldi.
hazret-i Âdem
o vakit ağlayıp;
"Ey Cebrâil, bu mihnet diyârında beni koyup gidersin. Tekrâr ne gün gelirsin?" dedi.
Hazret-i Cebrâil;
"Biz melekler Hak emrinden çıkmayız" dedi.
Ve gözden kayboldu.
Âdem Nebî'nin
mihneti fazlalaştı.
Devamlı ağlıyordu.
Hattâ gözyaşından
dereler hâsıl oldu.
Kuşlar o suyu içer ve; "Bundan daha lezzetli su görmedik" derlerdi.
Hak teâlâ kurda kuşa
ve cümle mahlûkâta;
"Âdem'in hâtırını sormaya gidiniz. Kendisini tesellî eyleyiniz!" diye emretti.
Gurup gurup geldiler.
Önünde saf tuttular.
O ise devamlı ağlamaktan onlara bakmıyordu.


www.gonulsultanlari.com