Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Resûlullahın şefâati
16.06.2012

Âdem aleyhisselâm;
"Yâ ilâhî, evlâdımdan bir peygamber yaratacaktın. Benden bir zelle sâdır olursa, O'nun şefâatiyle affedecektin. O evlât hürmetine bu babayı affet" diye yalvardı.
Hak teâlâ
suâl etti ki:
"Sen Onu nasıl bildin?"
Cevâben;
"Yâ ilâhî, beni yarattın. Gözümü açar açmaz Arş'a baktım. Orada Onun ismini senin isminle yan yana gördüm. Onu çok sevdiğini bundan anladım" dedi.
Hak teâlâ
buyurdu:
"Yâ Âdem! O'nu yaratmasaydım, seni ve kâinâtta hiç bir şeyi yaratmazdım. Mâdem ki Onu şefâatçi gösterdin, Onun hürmetine, seni affettim"
Hak teâlâ
hazretleri,
Cennetten yere, Kâbe büyüklüğünde bir yâkut gönderdi. Ve onu, şimdiki Beytullahın yerine koydurdu.
Sonra da
buyurdu ki:
"Yâ Âdem! Arş altında "beyt-ül mâmur" adıyla benim bir hânem vardır. Gökteki o beytimin yerine, bu dünyâya bir binâ kuruldu. Sen şimdi oraya var ve bu evi tavaf eyle!"
Âdem aleyhisselam
ile hazret-i Havvâ
Mekke'de buluştu.
Hazret-i Havvâ yirmi doğum yaptı.
Her biri ikiz oldu.
Bir erkek, bir kız.
Tek olarak sâdece Hazret-i Şît doğdu. Resûl-i Kibriyâ, hazret-i Şît'in evlâtlarından teşrîf etti.


www.gonulsultanlari.com