Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Mîras bırakmadı
21.06.2012

Osmân Gâzi, babasının yerine geçtiğinde yirmiüç yaşındaydı.
Lâkin bir liderde bulunması gereken bütün meziyyetlere sâhipti.
Fevkalâde cesur
ve gâyet mert idi.
Hep soğukkanlıydı.
metin ve sabırlıydı.
İslâmiyyete aşkla bağlıydı.
Gâyet mütevâzıydı.
Hizmette ihtiraslıydı.
Ahlâkı, cömertliği,
hele hayırseverliği,
dillere destan idi.
Öldüğünde, dünyâ malı olarak,
atı, kılıcı, kaftanı kaldı ancak.
Sevk-i idârede,
mâhir bir yiğitti.
Lâkin bu otorite, zorla değildi.
Karşılıklı sevgi ve
saygıdan geliyordu.
O, fizîkî yönden de
mükemmel insandı.
Karayağız bir yiğit,
güçlü bir kumandandı.
Kılıç kullanmakta,
mızrak atmakta,
ata binmekte,
eşi yoktu o devirde.
Babası Ertuğrul Bey, Celâleddîn Rûmî hazretleriyle görüşüyordu.
Yine bir gidişinde,
Osmânı da götürdü.
Onun için duâ istedi.
Hazret-i Mevlânâ,
Osmân'a dönüp;
"Rabbimize sonsuz hamd ve şükürler olsun ki, bize bir oğul verdi" buyurdu.
Sonra, Osmân'ın
iki ellerinden tuttu.
Çok hayır duâda bulundu.


www.gonulsultanlari.com