Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Gelen giden var mı?
2.07.2012
(Dünden devam)
Ebû Zer-i Gıfârî hazretleri "radıyallahü anh" hasta olduğu bir gün hanımına; "Dışarı bak bakalım, gelen giden var mı?" diye sordu.
Hanımı dışarı bakıp;
"Kimseler yok" deyince;
"Öyleyse henüz erken. Sen bir koyun kes" dedi.
"Niçin?" deyince;
"Vefat edersem, cenâzemde sâlih bir topluluk bulunacak. Onlara ikrâm edersin. Benim tarafımdan söyle onlara, yemeden gitmesinler" buyurdu.
"Peki bey" dedi.
Ve bir koyun kesti.
Bir müddet sonra tekrar seslenip, gelen olup olmadığını sordu. Hanım baktığında, uzaktan bir topluluğun geldiğini görüp haber verdi.
Ebû Zer hazretleri;
"Beni kıbleye çevir" dedi.
Yüzünü kıbleye döndürünce;
"Bismillahi ve billahi ve alâ milleti Resûlullah" diyerek rûhunu teslîm etti.
Hanımı gelen misâfirler karşılayıp, Ebû Zer hazretlerinin vefât ettiğini bildirdi.
O gelenler;
"Biliyorduk. Böyle mübârek bir zâtın cenâzesinde bulunmak, Allahü teâlânın bize husûsî lütfudur" dediler.
Cenaze hizmetlerini gördüler.
Namâzını kıldılar.
Kabrine defnettiler.
Ve vedâ eylediler.
Hanımcağız;
"Az durun" dedi.
"Niçin?" dediklerinde;
"Ebû Zer'in size selâmı var. Yemek yemeden gitmesinler diye tembih etti" dedi.
Yemek yiyip ayrıldılar. (devamı yarın)
www.gonulsultanlari.com