Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Ebû Bekr neredir?
12.07.2012
Bir gün Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" sabâh nemâzını kılıp, mübârek yüzünü eshâba dönünce, Ebû Bekr-i Sıddîk'ı "radıyallahü anh" süâl etdi.
Cevâb gelmedi.
ayağa kalkıp;
"Ebû Bekr neredir?" buyurdu.
Hazret-i Ebû Bekr "radıyallahü anh", en arka saftan;
"Lebbeyk yâ Resûlallah!" dedi.
Resûlullah emir buyurdu.
Ebû Bekr'e yol açdılar.
Efendimizin yanına geldi.
Fahr-i kâinât hazretleri;
"Yâ Ebâ Bekr, birinci rek'atda bana yetişdin mi?" diye sordu.
O şöyle arz eyledi:
"Yâ Resûlallah! Birinci safda sizinle tekbîr alıp, Fâtiha sûresini okumağa başlamışdım.
Abdestimde vesvese oldu.
Abdest için geri döndüm.
Bir ses duydum.
Ardıma bakdım.
Altundan bir kab gördüm.
İçi su dolu idi.
Su kardan beyâzdı.
Üstünde mendil vardı.
Mendilin üzerinde, "Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah Ebû Bekr-i Sıddîk" yazıyordu.
Abdestimi aldım.
Koşup size yetişdim".
Resûl-i ekrem hazretleri;
"Müjdeler olsun sana yâ Ebâ Bekr. Ben nemâzda kırâ'eti temâmladım ki, rükû'a gideyim. Dizlerim tutuldu. Sen gelmeyince, rükû edemedim. Sana abdest suyu veren Cebrâîl idi. Mendili koyan Mikâîl idi. Benim dizlerimi tutan İsrâfîl idi" buyurdular.
www.gonulsultanlari.com