Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Tûfan altı ay sürdü
24.07.2012
(Dünden devam)
O an bir dalga geldi.
Ken'an boğuldu.
Sular yükselip dağları aştı.
İnsanlar ve hayvanlar telef oldu.
Tûfan altı ay sürdü.
Sonra durdu.
Sular çekildi.
Gemi, Cûdî dağına oturdu.
İnsanlar, Hazret-i Nûh'un üç oğlundan çoğalıp yeryüzüne dağıldılar.
Bunun için, Nûh aleyhisselâma ikinci Âdem denir.
Bin yaşında vefât etti.
Hazret-i Nûh'un annesi, Ona hâmile iken, kendisi ve doğacak çocuğu hakkında, zamânın zâlim hükümdârından korkuyordu.
Derken doğum yaklaştı.
Gizlice evden çıktı.
Bir mağaraya gitti.
Orada doğum yaptı.
Doğumdan sonra çocuğunu mağarada bırakıp, büyük bir üzüntü ile, içli gözyaşları dökerek ve "vâh oğlum!" diye sızlanarak mağaradan ayrılmak üzereydi.
O anda bir şey oldu.
Bir mûcize gerçekleşti.
Yeni doğmuş ve kundağa sarılmış olan Hazret-i Nûh, Allahü teâlânın izni ile konuşmaya başladı.
Eğilip kulak verdi:
"Anneciğim! Benim için endîşe etme! Beni yaratan, elbette beni korur" diyordu.
Bu sözleri duydu.
Üzüntüsü gitti.
Rahatladı.
Ona sevgisi kat kat arttı.
Lâkin böyle bir yavruyu mağarada bırakıp gitmek, ona çok zor geldi. (devamı var)
www.gonulsultanlari.com