Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Allah'ım! Kavmimi affet!
31.07.2012

(Dünden devam)
Nûh aleyhisselâm, yorulmadan yılmadan kavmine nasîhat ediyor, onları îmâna ve hidâyete çağırıyordu.
Ama îmân etmezlerdi.
Aksine küfürleri artardı.
Eziyetleri çoğalırdı.
O ise hep sabreder;
"Allah'ım! Kavmimi affet. Çünkü onlar bilmiyorlar" derdi.
Melekler Ona acırdı.
Hak teâlâya münâcât edip;
"Yâ Rabbî! Sen bu kâfirlere karşı ne kadar halîmsin. Onlar senin peygamberine bu kadar kötü muâmelede bulundukları hâlde, sen onlara azâb göndermiyorsun" derlerdi.
Böylece dörtyüzelli sene geçti.
Kâfirler Ona gelip;
"Eğer sözünde sâdıksan, bize vâdettiğin azâbı getir de görelim" dediler.
Nûh aleyhisselâm;
"Allahü teâlâ ne vakit dilerse o vakit gönderir" buyurdu.
Ve kıtlık başladı.
Kırk yıl yağmur yağmadı.
Hiç çocukları olmadı.
Olanlar da öldü.
Malları davarları helâk oldu.
Nesilleri kesildi.
Bağları bahçeleri kurudu.
Geçim darlığına düştüler.
Ne yapacaklarını bilemediler.
Hazret-i Nûh'a gelip;
"Bize yardım et" dediler.
O da kavmine;
"Şirkten dönün. Rabbinizden af dileyin. Böylece Allahü teâlâ size nîmetlerinin kapısını açar" buyurdu.


www.gonulsultanlari.com