Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Güneşe sert bakmıştı
3.09.2012
Birgün hazret-i Ömer "radıyallahü anh" oturmuş mubârek hırkasını yamıyordu.
Kızgın güneş sırtını yaktı.
O da güneşe sertçe baktı.
Güneş birden karardı.
Hazret-i Cibrîl gelerek;
"Yâ Resûlallah! Hak teâlâ sana selâm eder ve buyurur ki: "Ömer güneşe şefkatle baksın". Yoksa güneş, kıyâmete dek bu hâl üzere kalır" dedi.
Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm"
Hazret-i Ömer'i çağırıp;
"Yâ Ömer! Allahü teâlâ, güneşe şefkatle bakmanı emrediyor" dedi.
Hazret-i Ömer;
"Başüstüne" dedi.
Ve şefkatle nazar etti.
Güneş yine parlak oldu.
SÖYLEDİKLERİMİ YAZ!
Ebû Bekr-i Sıddîk "radıyallahü anh" hazretlerinin vefâtı yaklaştı.
Osmân bin Affân hazretlerine;
"Söylediklerimi yaz" buyurdu.
Hazret-i Osmân;
"Ne yazayım?" dedi.
Hazret-i Ebû Bekr
"Şunu yaz" dedi:
"Bu, Allahü teâlânın Resûlünün halîfesi Ebû Bekr'in, dünyâdaki son günü, âhıretteki ilk gününün vasıyyetidir. Ben Ömer bin Hattâbı halîfe seçtim. Ona itâat edin. Öyle zan ediyorum ki, adâlet eder. Yanılmışsam gaybı ancak Allahü teâlâ bilir".
Sahâbe-i güzîn
aleyhimürrıdvân
Hazret-i Ömer'in hilâfetine râzı oldular.
Husûsen hazret-i Alî "radıyallahü anh" herkesten önce ve seve seve bi'ât etti.
www.gonulsultanlari.com