Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Niçin zahmet çekersin
4.09.2012

Bir gün hazret-i Ömer "radıyallahü anh" öğle sıcağında sadaka develerini bağlıyordu.
"Yâ Emîr-el-müminîn! Bir kişiye emretsen, o bağlasa, olmaz mı?" dediler.
Cevâbında;
"Bunlar fakîrlerin hakkıdır. Âhırette benden sorarlar" buyurdu.

BENİM EMRİMİ DİNLERSE…

Bir kişi de Hazret-i Ömer'e;
"Yâ Emîr-el-müminîn! Sana yakın olanların işlerini kendin görürsün. Lâkin uzakta olanların işlerini nasıl görürsün?" diye sordu.
Halîfe hazretleri
"radıyallahü anh"
"Memleketin her yerini gezerim. Nice gücü yetmez, fakîr, muhtâç ve hastaların kapılarına varır, ihtiyâcları ne ise öğrenip hallederim" buyurdu.
Bir yere vâli gönderseydi.
Önce emirlerini bildirirdi.
Ardından;
"Eğer dediğimden dışarı çıkarsan seni azl ederim" buyururdu.
Ehâliye de;
"Bu vâli benim emirlerime uyarsa, siz de Onun emirlerine uyunuz. Eğer uymazsa siz de Ona uymayınız" diye yazı gönderirdi.

ÖDÜNÇ ALIR, SONRA ÖDERDİ

Hazret-i Eslemî'yi "radıyallahü anh" beytül-mâla emîn ta'yîn etmişti.
Birgün hazret-i Eslemî'den;
"Ömer beytül-mâldan birşey alır mı?" diye sordular.
Cevâbında;
"İhtiyâcı olursa, ödünc alır, sonra yine yerine koyar" dedi.


www.gonulsultanlari.com