Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Yâ Alî! Bu fetih senindir
6.09.2012
Hazret-i Alî "kerremallahü vecheh" orta boylunun kısası idi.
Geniş göğüslü idi.
Elâ gözlü idi.
Mubârek sakalı bütün eshâbdan "radıyallahü anhüm" çok idi.
Mubârek karnı büyükce idi.
Kâfirlerin yüzlerine baksa, korkularından sonbahar yaprağı gibi titrerlerdi.
Günlerce yemek yemezdi.
Resûlullaha;
"Alî yemek yemez, hikmeti nedir?" diye sordular.
Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm"
"Alî'nin kuvvet-i kudsiyyesi vardır. Açlığı bilmez" buyurdu.
Gazâlarda nice gün yemek yemez, gazâ ile meşgûl olurdu.
Açlık hâtırına gelmezdi.
Bir gazâ vâki olmamıştır ki, hazret-i Alî "radıyallahü anh" onda mevcut olmasın.
Bir kaleyi almakta zorlanılsa, Resûlullah sancağı hazret-i Alî'ye verir;
"Yâ Alî! Bu fetih senindir. Var fetheyle! Seni Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretlerine ısmarladım" deyip gönderirdi.
O da gidip fethederdi.
ÜÇ HASLETİ VAR
Sa'd bin Ebî Vakkâs
radıyallahü teâlâ anh
şöyle anlatıyor:
Bir vakit Mu'âviye "radıyallahü anh" yanıma gelmiş idi. Hazret-i Alî'den bahsettik.
Ben Onun hakkında;
"Alî Mürtezâ'da üç haslet vardır ki, o üç hasletten birisi bende olsaydı, bana dünyâdan ve içindekilerden daha sevgili gelirdi" dedi.
www.gonulsultanlari.com