Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Benim selâmımı söyle
11.09.2012
Resûl-i ekrem "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurur ki, Hak teâlânın emriyle Cennetten mahşer yerine sarı yâkuttan bir taht getirirler.
Eni boyu yirmi mildir.
Bir taht daha getirirler.
Ve sağına koyarlar.
Eni boyu bu kadardır.
Bir taht daha getirirler.
Sol tarafına koyarlar.
O da ak gümüştendir.
Eni ve boyu bunlar gibidir.
Bu tahtın üzerine Ebû Bekr-i Sıddîk "radıyallahü anh" oturur.
Sağdakine bir melek.
Soldakine de bir melek oturur.
Sağdaki melek ayağa kalkar.
Ve şöyle seslenir:
"Ey müslümanlar. Cennet hazînedârı Rıdvân benim. Allah celle celâlüh bana; "Yâ Rıdvân! Cennet kapılarının anahtârlarını al. Habîbim Muhammed Mustafâ hazretlerine götür ve benim selâmımı söyle. Habîbim kimden râzı ise, onları hesâbsız Cennete götür" diye emretti.
Ben de anahtârları aldım.
Habîbi Ekrem'e vardım.
Ahvâli arz eyledim.
Server-i âlem
"aleyhisselam"
"Yâ Rıdvân! Sen o anahtârları Ebû Bekr'e götür. Zîrâ ben ümmetimin günâhkârlarının şefâatiyle vazîfeliyim. Bu hizmeti Ebû Bekr görsün" buyurdu".
Melek son olarak;
"Şimdi bilmiş olun ki;
Ben de Cennetin anahtârlarını Ebû Bekr'e verir ve Onun emrine girerim. O kimden râzı ise Cennete alıp, giderim. Hoşnûd olmadıklarını Cennete koymam" der. (devamı var)
www.gonulsultanlari.com