Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


O halde müslüman olun!
18.09.2012

(Dünden devam)
Resûl-i Ekrem "aleyhiselâm" Hristiyanlara;
"Ben düâ edeyim, siz âmîn deyiniz!" buyurdu.
Reîsleri geldi.
Yanındakilere;
"Ben öyle yüzler görüyorum ki, eğer Allahü teâlâ'dan bir dağı yerinden kaldırmasını isteseler, onların hürmetine o dağı kaldırır. Sakın mübâhele etmeyiniz! Yoksa helâk olursunuz. Kıyâmete kadar yeryüzünde nasrânî kalmaz" dedi.
Korktuğu belliydi.
Peygamberimize;
"Yâ Ebel Kâsım! Biz karar verdik ki, seninle, mübâhele etmiyelim. Sen dînin üzerine sâbit ol. Biz de dînimiz üzerinde sâbit olalım" dedi.
Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm"
"Mübâheleden vaz geçtiyseniz, o halde müslüman olun!" buyurdu.
Kabul etmeyince;
"O zaman savaşa hazır olun! buyurdu.
İstişare ettiler.
Ve sonunda;
"Biz seninle harb edemeyiz. Lâkin seninle sulh olalım. Bunun için sana her sene iki bin elbise verelim. Bin elbise Safer'de, bin elbise de Receb'de" dediler.
Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm"
Bunu râzı oldu.
Bu şartlarla sulh edip;
"Allahü teâlâya yemîn ederim ki, azâb-ı ilâhî geri döndü. Mübâhele etselerdi, maymuna ve hınzıra dönerlerdi. Bulundukları vâdi ateşle dolardı. Ağaçlardaki kuşlar bile canlı kalmaz, bir sene geçmeden hepsi helâk olurlardı" buyurdu.


www.gonulsultanlari.com