Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Nûrundan gözlerim kamaştı
19.09.2012
Hazret-i Âişe buyuruyor ki:
Birgün Resûlullah Efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" mübârek nalınlarının kayışlarını çakıyordu.
Ben iplik iğriyordum.
Mübârek yüzüne baktım.
Çok nurlu idi.
Parlak alnında ter damlaları etrâfa nûr saçıyor, gözlerimi kamaştırıyordu.
Çok hayret ettim.
Efendimiz farketti.
Bana doğru bakıp;
"Sana ne oldu ki, böyle dalgın duruyorsun" buyurdu.
Yüzü gülüyordu.
Ben cevap verip;
"Yâ Resûlallah! Mübârek yüzünüzdeki nûrların parlaklığına ve mübârek alnınızdaki ter tânelerinin saçtığı ışıklara bakarak kendimden geçtim" dedim.
Yerinden kalktı.
Yanıma geldi.
Gözlerimin arasını öptü.
Sevgi ve muhabbetle;
"Yâ Âişe! Allahü teâlâ sana iyilikler versin! Beni sevindirdiğin gibi, seni sevindiremedim" buyurdu.
Çok duygulandın.
Sevinçten ağladım.
RESÛLULLAHIN SEVGİLİSİ
İmâm-ı Mesrûk tâbiîndendir.
Hazret-i Âişe'den bahsederken;
"Resûlullahın sevgilisi ve Ebû Bekr-i Sıddîk'ın kerîmesi olan Hazret-i Sıddîka buyuruyor ki…" derdi.
Ve söze başlardı.
Böyle hürmetliydi.
Bâzı zaman da;
"Allahü teâlânın ve göklerde olanların sevdiklerinin sevgilisi diyor ki" derdi.
www.gonulsultanlari.com