Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Siz kimlersiniz?
10.10.2012

Mîzânda günahları ağır gelen müminler, Cehenneme doğru sevkedilir. Ateşe yaklaşınca korkuya kapılıp;
"Yâ Muhammed!" diye feryâd etmek isterler.
Mâlik sorar onlara:
"Siz kimlersiniz?"
O müminler;
"Biz, Muhammed ümmetindeniz! Ne olur, izin ver de, oturup ağlayalım şu hâlimize!" diye yalvarırlar.
Mâlik;
"Peki ağlayın!" der.
Öyle çok ağlarlar ki, gözlerinden "yaş" yerine "kan" akar.
Mâlik onlara;
"Keşke dünyâda ağlasaydınız. O ağlama, sizi ateşten kurtarırdı. Ama şimdi faydasız!" der.
Sonra bir meleğe:
"Tut bu müslümanları, ateşe at!" diye emreder. Melek, onları tutmak için yaklaşınca; hep birden; "Lâ ilâhe illâllah!" diye feryâd ederler.
Cehennem, kelime-i tevhîdi
işitince, onlardan uzaklaşır.
Mâlik seslenir yine:
"Yâ Nâr! Tut bu müminleri!"
Ateş cevap verir:
"Tutamıyorum".
"Neden?"
"Onlar, lâ ilâhe illâllah diyorlar".
O melek;
"Olsun, bu, Allahü teâlânın emridir, tut onları!" der.
O zaman ateş yakalar müminleri.
Mâlik, Ateş'e;
"Yüzlerini yakma ki, o yüzlerle Allaha secde ettiler. Kalblerini de yakma ki, orada îmânın nûru parlıyor" der.
Cehennem emri dinler.
Yakar diğer uzuvlarını.
"Yüz"leri yanmaz.
Bir de "Kalb"leri.


www.gonulsultanlari.com