Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Hiç iltifat etmedi
27.10.2012
Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) devrinde Eshâb-ı güzîn vilâyetleri fethedip, kiliseleri câmi, puthâneleri mescid yapıp, sâlimen ve ganîmetle geri geldiler. Halîfe ile buluştular. Ama hazret-i Ömer onlara yüz vermedi.
Hiç iltifât etmedi.
İlgi göstermedi.
"Ne yaptınız?" diye de sormadı. Onun bu muâmelesi, Eshâb-ı güzîne gâyet güç gelip, oğlu Abdüllah ibni Ömer ile buluşup vaziyeti anlattılar.
Ona dert yandılar.
O bunları dinledi.
Durumu anlayıp; "Babamın huzuruna bu elbiselerle mi çıktınız?" diye sordu.
Meğer bunlar Acem vilâyetinin ipekli elbiselerinden giymişlerdi. Onları çıkarıp tekrar huzura geldiler.
Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) bu defa onlara izzet ve ikrâm edip, herbirinin hâtır-ı şerîfini ayrı ayrı sorup;
"Merhabâ yâ Muhâcirînin ve Ensârın meşhûrları" diye iltifat etti.
Alâka gösterdi.
Eshâbdan biri;
"Yâ Emîr-el müminîn! Hikmeti ne idi ki, önce iltifât buyurmayıp, nefret eder şekilde karşılandık. Şimdi ise güzel sûretle karşıladınız" diye sordu.
Hazret-i Ömer;
"Evvelki gelişinizde, değişik elbiseler giymiştiniz. Gözüme belâ dikeni gibi görünüp; "Sübhânallah! Eshâb-ı güzîn elbiselerini değiştirdiler. Birkaç günden sonra, kalbleri de değişir.
Dünyâyı severler.
Âhireti unuturlar.
Yârın kıyâmet gününde, Resûlullaha kavuşunca; "Yâ Ömer! Senin zamanında, Eshâbım elbiselerini değiştirdiler. Sonra kalbleri de değişti. Niçin mâni olmadın?" deyip azarlarsa, diye çok korktum. Onun için öyle davrandım" buyurdu.
www.gonulsultanlari.com