Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Biz halîfe olmak istemeyiz
28.10.2012

Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) vefât edeceği vakitte, hilâfeti Eshâb içinden altı kişi arasında müşâvere ettiler. O altı kişiden Sa'd bin Ebî Vakkâs hazretleri orada yoktu.
Talha ile Zübeyr;
"Bizim hilâfet ile işimiz yok. Biz halîfe olmak istemiyoruz" dediler.
Üç kişi kaldı.
Osmân, Alî ve Abdürrahmân. Hazret-i Abdürrahmân da; "Ben bu işi ikinize bıraktım" buyurdu.
Onlar dahî;
"Pekâlâ" dediler.
Hazret-i Abdurrahmân üc gün mühlet istedi. Bu üç günde, halk arasında dolaşıp, gizli-âşikâr kimin halîfe olması gerektiğini araştırdı.
Nabız yokladı.
Şunu gördü ki:
Cümle halk, hazret-i Osmân tarafına meyillidir. Bunu öğrenip; "Ben Osmân'ı seçtim" buyurdu.
Hazret-i Alî ve diğer Sahâbe-i güzîn de hazret-i Osmân'a bîat edip, muhtemel bir fitneye mâni oldular.

OSMAN İLE ÖĞÜNÜRÜM

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) hazretleri bir gün;
"Bütün Peygamberler hayâtlarında iken birer kimse ile öğünmüşlerdir. Ben de Osmân bin Affân ile öğünürüm" buyurdu.
Bir gün de;
"Bütün melekler benimle iftihâr eder, öğünürler. Ben de Osmân ile iftihâr eder, öğünürüm" buyurdu.
Bir defâ da;
"Mahşer gününde her peygamber eshâbından birini refîk edip, Onu bir ân yanından ayrılmaz. Ben de eshâbımdan Osmân'ı refîk edinirim. Cennette bir ân onsuz olmam" buyurdu.


www.gonulsultanlari.com