Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Geri dön, yoksa cenk ederiz!
2.11.2012

(Dünden devam)
Kureyşten dört beş kişi, atlarına binip ve hazret-i Alî'nin (radıyallahü anh) yoluna gelip; "Geri dön, yoksa seninle cenk ederiz!" dediler.
Hazret-i Alî durdu.
Yükleri yere indirdi.
Müşriklere saldırdı.
Allahü teâlâ (celle celâlüh) hazret-i Alî'ye (radıyallahü anh) fırsat ve kuvvet verdi.
Onlara gâlip geldi.
Müşrikler yenildiler.
Hazret-i Alî daha sonra yerden hâne-i seâdetin yüklerini kaldırıp, Medîne yoluna revân oldu.
Bir müddet sonra Mikdat bin Esved adında bir Kureyşî karşısına çıktı.
Yâni yolunu kesti.
Mâni olmak istedi.
Hazret-i Alî indi.
Kılıcını çekip üzerine saldırdı. Karşılıklı cenk ettiler. Miktâd henüz îmân etmemişti. Aliyy-ül Mürtezâ (radıyallahü anh) hiç aman vermeyip, bir darbe ile onu atından yıktı.
Göğsü üzerine çıktı.
Îmâna dâvet eyledi.
O ise îtiraz etmedi.
Seve seve, cân-ı gönülden kabûl etti ve Şehâdeti getirip Müslümân oldu. Hattâ bunun bir oğlu Kerbelâ'da, hazret-i Hüseyin'in (radıyallahü anh) uğruna cânını fedâ edip, şehîd olmuştur.

HİKMET ON KISIMDIR

Abdüllah bin Mes'ûd
(radıyallahü anh) hazretleri buyurur:
Habîb-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) hazretlerinin huzûrunda idim.
Alî bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh) hakkında sual olundukta;
"Hikmeti on cüze taksîm ettiler. Dokuz cüzünü Alî bin Ebî Tâlib'e, bir cüzünü sâir insanlara verdiler!" buyurdu.


www.gonulsultanlari.com