Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Kabul ediyorum!
7.11.2012

Dünden devam)
HalÎme hâtun;
"Kocama danışayım" dedi.
Ve bir koşu gidip anlattı vaziyeti kocasına.
Hâris sevinmişti.
O an Halîme'ye;
"Çabuk git yâ Halîme. Kabul et o bebeği! Ola ki o yetîm sebebiyle hayır ve berekete kavuşuruz" dedi.
Halîme hâtun;
"Peki hemen" dedi.
Ve o zâta koştu
Sevinç içinde;
"Kabul ediyorum" dedi.
Yaşlı zat da sevindi.
Birlikte eve geldiler.
Âmine hâtun;
"Sana müjdeler olsun ey Halîme. Büyük devlete kavuştun!" dedi.
"Nur çocuğu" verdi kucağına.
Halîme hâtun, görür görmez bin canla âşık oldu ona.
Aman yâ Rabbî!
Bu ne güzellikti.
Hâris de bebeği görür görmez; "Amân Allahım! Bu ne güzellik!" dedi.
Ve secdeye gitti.
Rabbine şükretti.

ALLAH KORKUSU

Peygamber Efendimiz
(sallallahü aleyhi ve selem) Allahü teâlânın Habîbi olduğu halde, O'ndan (celle celâlüh) en fazla korkan da yine O idi.
Bir gün eshâbına;
"Allahü teâlâdan en çok korkanınız benim" buyurmuşlardır.
Bu korku sebebiyledir ki, namaza başlayınca "göğsünün hırıltı"sı işitilirdi.
"Su fokurdar" gibi sesler duyulurdu.
Âişe-i Sıddîka (radıyallahü anhâ) vâlidemiz, bu sesi dâima işittiğini haber vermiştir.


www.gonulsultanlari.com