Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Âdeme secde ediniz!
9.11.2012

(Dünden devam)
Cebrâil aleyhisselâm Resûlullaha gelip şöyle arzetti:
"Yâ Muhammed! Hak Sübhânehü ve teâlâ, Âdem aleyhisselâtü vesselâmı yarattığı zaman, meleklere; "Âdeme secde ediniz!" diye emr etti.
Ben düşündüm ki:
"Secde etmiyeyim"
Çünki ben ondan efdalim. Zîrâ ki, o balçıktan yaratılmıştır. Böyle düşünüp secde etmiyecektim. O esnâda Ebû Bekr'in rûhu Arş-ı âlâ altında, nûrdan bir köşk içinde idi.
Köşkün kapısı açıldı,
Ebû Bekr'in rûhu çıktı.
Ve bana hitâben;
"Yâ Cebrâîl, hemen secde eyle. Sakın muhâlefet etme!" dedi.
Bunu üç kerre tekrar etti.
Sırtıma üç kerre vurdu.
Bendeki kibir, inât gitti.
Hemen secde eyledim. Bendeki o kibr iblîse intikâl edip, Âdeme secde etmedi. Ebedî tard edilip, mel'ûn oldu ve ben de ebedî seâdete kavuştum".
Bunları söyleyip;
"Yâ Muhammed! Ebû Bekr bu şekilde bana hoca olmuştur" dedi.

EĞER DOST EDİNSEYDİM

Hazret-i Ebû Hüreyre'nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîf var.
Resûl-i Ekrem;
"Ebû Bekr'in malının fâide verdiği gibi, bir kimsenin malı bana fâide vermedi. Eğer dost edinseydim, Ebû Bekr'i dost edinirdim. Lâkin bilmiş olun ki, sizin sâhibiniz, Allahü teâlâ hazretlerinin dostudur" buyurdu.
Hazret-i Ömer de;
"Ebû Bekr bizim seyyidimiz, hayırlımızdır ve Habîb-i Ekrem hazretlerine cümlemizden sevgilidir" buyurdu.


www.gonulsultanlari.com