Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Bu arslan nedir?
14.11.2012

Hazret-i Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) Mîrâc-ı şerîfe çıktıkları zaman, dördüncü gökte bir aslan gördü ki azameti ve heybeti dil ile anlatılamaz.
Hazret-i Cebrâîl'e;
"Yâ kardeşim Cebrâîl! Bu aslan nedir?" diye sordu.
Hazret-i Cibrîl;
"Yâ Resûlallah! Yabancı değildir. Hazret-i Alî'nin rûhâniyyetleridir. Mubârek parmağınızdan yüzüğünüzü çıkarıp, ağzına atın" dedi.
"Pekâlâ" dediler.
Yüzüklerini çıkardılar.
Arslana doğru attılar.
O arslan, tevâzû ve hürmet gösterip mübârek yüzüğü ağzı ile aldı. Sonra Sultân-ı kevneyn hazretleri mîrâc'dan indi.
Eshâbına geldi.
Mîrâcını bildirdi.
Dördüncü gökte gördükleri aslanın vasfını anlattıkları sırada, hazret-i Alî "kerremallahü vecheh" mubârek ağzından Resûlullahın yüzüğünü hürmetle çıkardı.
Huzuruna geldi.
Ve takdim etti.
Bütün Eshâb-ı güzîn, hazret-i Alî'nin (radıyallahü anh) bu mertebesini ve bu kerâmetini görünce hayrân oldular.

ALÎ'Yİ SEVER MİSİN?

Sa'd bin Ebî Vakkâs (radıyallahü anh) buyurdu ki:
Bir gün hazret-i Muâviye (radıyallahü anh) bana;
"Alî'yi sever misin?" dedi.
Ben cevâben;
"Elbet severim" dedim.
Ardından;
"Onu nasıl sevmem ki, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) hazretleri hazret-i Alî'ye; "Yâ Alî! Sen bana, Hârûn'un Mûsâ'ya (aleyhimesselâm) yakınlığı gibisin!" buyurdu" dedim.


www.gonulsultanlari.com