Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Sen kimin içinsin?
15.11.2012
Hazret-i Alî "kerremallahü vecheh" rivâyet eder. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) hazretleri buyurdular: Beni mîrâca ilettikleri gece, Cebrâîl aleyhisselâm geldi.
Benim elimi tuttu.
Bir makama iletti.
Önüme bir ayva koydu.
Ben onu alıp kokladım.
Elimde döndürürken, iki parçaya ayrıldı ve içinden bir hûrî çıktı ki, ondan güzel hûrî görmedim.
Bana selâm verdi.
Ben cevap verdim.
Ve o hûriye;
"Sen kimsin?" dedim.
Hûri cevâben;
"Benim ismim Râdiyye-i Merdıyye'dir. Allahü teâlâ benim yukarı kısmımı anberden, orta kısmımı kâfurdan, aşağı kısmımı miskten yarattı" dedi.
Hûriye sordum;
"Kim içinsin?".
Hûri cevâben;
"Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri beni, kardeşin hazret-i Alî ibni Ebî Tâlib için yaratmıştır" dedi.
ALÎ'Yİ ANMAK İBÂDETTİR
Resûl-i Ekrem (aleyhisselâm) hazretleri; "Her kim benden ayrılırsa, Allahü teâlâdan ayrılır. Yâ Alî! Her kim senden ayrılırsa, benden ayrılır" buyurdu.
Enes bin Mâlik der ki:
Server-i kâinât (aleyhi efdalüssalevât) hazretleri; "Alî bin Ebî Tâlib'i anmak, ibâdettir" buyurdu.
Câbir bin Abdüllah;
"Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) hazretleri; "Cennet kapısı üzerinde; Lâ ilâhe illallah. Muhammedün Resûlullah. Aliyyün Nâsır-ü Resûlillah yazmıştır!" buyurdu" diye haber vermiştir.
www.gonulsultanlari.com