Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Misli görülmemiş cömertlik
2.12.2012
Bir gün Medîne-i münevvere'ye dışardan bir gayr-i müslim gelmişti.
Çok da fakirdi.
Resûlullah Efendimiz'le (sallallahü aleyhi ve sellem) görüşüp;
"Fakirim, bana bir miktar dünyâlık verir misin" dedi.
Server-i âlem Efendimiz ona vâdiyi göstererek;
"Bak, şu vâdide yayılmış sürüyü görüyor musun?" diye sordular.
O adam baktı.
Bir sürü gördü.
Öyle bir "koyun sürüsü" ki, o iki dağın arasını tamâmen doldurmuştu.
Efendimize;
"Evet, görüyorum" dedi.
Buyurdular ki:
"O sürü senin olsun. Al götür kabîlene".
Adam şaşırdı.
Şaka zannetti.
"Şaka yapıyorsunuz, değil mi?" dedi.
Resûl-i ekrem;
"Hayır şaka değil. O sürüyü sana verdim. Hepsi senin, al götür!" buyurdu.
Bu ihsânı gördü.
Daha da şaşırdı.
Kalbi değişti.
Hemen oracıkta "kelime-i şehâdet"i söyleyip îmânla şereflendi.
Efendimize veâ etti.
Sürüyü de alıp döndü kabîlesine.
Yüksekçe bir yere çıkıp seslendi:
"Ey insanlâr geliniz!"
Hepsi toplandılar.
Merakla sordular:
"Hayırdır, ne var?
Onlara nidâ edip;
"Gidiniz, o ihsân sâhibine siz de îmân ediniz. Ben hayâtımda Onun gibi bir cömert görmedim" dedi.
Kabîle halkı Medîne'ye aktı.
Ve topluca müslüman oldular.
www.gonulsultanlari.com