Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Biraz sert söylemişti
4.12.2012
Birgün hazret-i Ebû Bekr ile hazret-i Ömer (radıyallahü anhümâ) bir husûs için, birbiriyle münâzea ettiler. Hazret-i Ebû Bekr hazret-i Ömer'e bir miktâr sert söyledi. Ancak hemen pişmân olup, hazret-i Ömer'den özürler diledi.
O kabul etmedi.
Ayrılıp eve gitti.
Hazret-i Ebû Bekr gördü ki, hazret-i Ömer afv etmedi. Bu üzüntü ile, hazret-i Habîbullahın huzûrlarına vardı. Habîb-i ekrem (aleyhisselam) hazret-i Ebû Bekr'i üzüntülü görünce;
"Yâ Sıddîk niçin üzgünsün?" diye sual ettiler.
O hadiseyi anlattı.
Üzüldüğünü erzetti.
Sonra da ağladı.
Server-i âlem (aleyhisselâm) üç kere; "Yâ Rabbî! Ebû Bekr'in ve Ömer'in bütün günâhlarını afv eyle" diye duâ buyurdular.
Meğer hazret-i Ömer de (radıyallahü anh) hazret-i Ebû Bekr'in ricâsını kabûl etmediğine pişmân olmuştu.
Çok da üzülmüştü.
Tövbe istiğfar etti.
Ve Server-i kâinâtın huzûr-ı şerîflerine gelip yüz sürdükte, gördü ki, bir tarafta hazret-i Ebû Bekr oturur. Bir tarafında hazret-i Ebüdderdâ oturur.
Bir yere çöküverdi.
Başını önüne eğdi.
Server-i âlem üçüne bakıp;
"Hak teâlâ hazretleri beni size Peygamber gönderdi, inanmadınız. Ebû Bekr inanıp, bana cânı ile, malı ile yardım etti. Niçin bu arkadaşımı üzersiniz. Bilmez misiniz ki, Ebû Bekr'e hürmet, bana hürmettir. Onun hâtırını gözetmek, benim hâtırımızı gözetmektir" buyurdu.
Hazret-i Ömer dinledi.
Sıddîk'ın yanına geldi.
Hazret-i Ebû Bekr de karşılayıp, birbiriyle müsâfeha edip, karşılıklı özür dilediler.
www.gonulsultanlari.com