Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Niçin ateşe tapıyorsunuz?
8.12.2012

(Dünden devam)
Osmân Hârûnî hazretleri onlara; "Allahü teâlânın önemsiz bir mahlûku olan ve az bir su ile sönebilecek olan şu ateşe tapmaktan maksadınız nedir? dedi.
Cevap vermediler.
Hattâ Ona kızdılar.
O da onlara kızıp;
"Ateş, cenâb-ı Hakk'ın âciz bir yaratığıdır. Onun ve her şeyin sâhibi yalnız Allahü teâlâdır. Niçin Allaha tapmıyorsunuz? Allahü teâlâya taparsanız ebedî kurtuluşa kavuşursunuz" dedi.
Mecûsîler kızdılar.
Başkanları da kızdı.
Ve cevap verip;
"Ateşin, bizim dînimizde yeri büyüktür. Biz ona, kıyâmet günü bizi yakmasın diye ibâdet ediyoruz" deyince, Osmân Hârûnî hazretleri; "O ateşe elini sok da yakmasın" dedi.
Başkan cevâben;
"Sokmam" dedi.
"Neden?" deyince;
"Çünki ateşin âdeti yakmaktır. Buna kim karşı gelebilir?" dedi.
Osmân Hârûnî;
"Ateş de Allahü teâlânın emrindedir. O'nun izni olmadan bir saç telini bile yakamaz"
dedi.
Sonra adama yaklaştı.
Oğlunu kucağına aldı.
Besmele çekerek;
"Ey ateş! İbrâhim'in üzerine serin ve selâmet ol" meâlindeki âyet-i kerîmeyi okuyarak ateşin içine girdi.
O ateşte kayboldu.
Sonra çocukla çıktı.
Yaşlı râhib bunu gördü. Sevince garkoldu. Etrâfındakiler de sevindiler. Ve ateşin içinde ne gördüğünü çocuğa sordular.
O çocuk;
"Şeyhin sâyesinde bir bahçede oynadım" diye cevap verdi. Mecûsiler bu kerameti görüp, toptan Müslüman oldular.


www.gonulsultanlari.com