Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Size ne oldu ki…
13.12.2012

(Dünden devam)
Hâce Mevdûd-i Çeştî hazretleri o hasetçilere; "Bizim büyüklerimiz islâmiyyete muhâlif hiçbir şey yapmazlardı. Kasîdeyi onlar da dinlediler" dedi.
Onlar dinliyordu.
Şöyle devam etti:
"Sonra Evliyânın büyüklerinden İbrâhim bin Edhem, müctehid ve mürşid-i kâmil idi. Kasîde dinler ve dinleyenlere bir şey demezdi. Size ne oluyor ki, buna karşı çıkıyorsunuz?"
Bir şey diyemediler.
Şaşırıp kaldılar.
Lafı değiştirip;
"İbrâhim bin Edhem, aynı zamanda havada uçardı. Eğer sen de havada uçarsan, Ona tâbi olduğuna, Ona uyduğuna inanacağız" dediler.
Hâce Mevdûd ;
"Pekâlâ" dedi.
Havaya yükseldi.
Gözden kayboldu.
Bir müddet sonra geri geldiğinde; "Bu yaptığını Cûkî denilen Hind Brehmenleri de yapıyor. Senin bu yaptığının Rahmânî mi, şeytânî mi olduğunu ne bilelim?" dediler.
Rahat değildiler.
Etrâfa baktılar.
Bir taş gösterip;
"Eğer şu taş senin çağırmanla gelir ve doğruluğuna şâhitlik ederse kabûl ederiz" dediler.
Hâce Mevdûd;
Yine peki dedi.
Ve taşa bakıp;
"Buraya gel" buyurdu.
Allahü teâlânın izniyle taş yuvarlana yuvarlana yaklaştı ve; "Ey müslümanlar! Hâce Mevdûd, vilâyet ve kerâmet sâhibidir. Hâllerinin hepsi Rahmânîdir" dedi.
İnsafa geldiler.
Talebesi oldular.


www.gonulsultanlari.com