Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Bunu mükerrem tut
20.12.2012


Abdüllah bin Mes'ûd der ki: İki kimsenin firâseti isâbetli oldu. Birincisi, Mısır azîzinin firâseti ki, Yûsüf aleyhisselâm hakkında, zevcesine;
"Bunu mükerrem tut. Olur ki, Ondan bize menfaat erişir" demişti.
İkincisi Ebû Bekr'in firâsetidir.
Şöyle ki;
Kendinden sonra hilâfeti, hazret-i Ömer (radıyallahü anh) hazretlerine verdi.

KARDEŞİM, DOSTUM

Hazret-i Alî (radıyallahü anh) bir gün dışarı çıktı. Üzerinde çok güzel bir elbise vardı. Merak edenlere;
"Bu elbiseyi bana kardeşim, dostum, sâdıkım ve safiyyim olan Ömer bin Hattâb giydirdi" buyurdu.

MÜJDE VERİYORLAR

Sahâbe-i kirâmdan Abdüllah bin Abbâs rivâyet etmiştir.
Resûl-i Ekrem;
"Ömer'in müslüman olduğu gün, Cebrâîl aleyhisselâm benim yanıma geldi ve; "Ömer bin Hattâb (radıyallahü anh) müslüman oldu diye melekler birbirlerine müjde verip, şâd oluyorlar" diye haber verdi" buyurdu.

ÜMMETİME BEREKÂTSIN

Sahâbe-i kirâmın büyüklerinden Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) rivâyet eder.
Efendimiz hazret-i Ömer'i gördü.
Yanına vardı.
Selâm verdi.
Ve kendisine;
"Yâ Ömer! Sen benim ümmetim üzerine berekâtsın. Allahü teâlâ senin şânında göndermiştir. Nâfile ibâdetlerden, zikr ve Kur'ân-ı kerîm okumağı gündüz kaçırdıklarını gece, gece kaçırdıklarını gündüz kazâ et" buyurdu.


www.gonulsultanlari.com