Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Rabbim daha şefkatli
28.12.2012
Câhiliyet devrinde Arabistan'da "vahşî bir âdet" vardı ki, doğan kız çocuklarını diri diri kuma gömerlerdi.
Bir karı koca vardı.
Bir kızları olmuştu.
Aynı şeyi yapmışlardı.
Ama ikisi de îmân edince, o yaptıklarını hâtırlayıp, gözyaşı dökerlerdi.
Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hazretleri onların hâline vâkıf olunca, onlarla birlikte o bebeğin gömüldüğü yere gittiler.
Kabre yaklaştılar.
O bebeğe ismiyle hitâb ettiler:
"Ey filâne!"
Cevap geldi:
"Buyurun yâ Resûlallah!"
Efendimiz;
"Ey kızım! Annen baban senin için gözyaşı döküyorlar. İster misin ki duâ edeyim, dirilip annene babana kavuşasın?" buyurdular.
Cevap geldi.
Ama menfî idi.
Bebek kabrinden;
"İstemem yâ Resûlallah. Burada rahatım. İyi ki dünyâdan kurtulmuşum. Ben Rabbimi, onlardan daha merhametli buldum" diyordu.
Anne baba duydular.
Sevince garkoldular.
Lütfen inin üzerimden!
Bir gün Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Sebir dağı'na çıkmışlardı.
Dağdan bir nidâ işitti:
"Ey Allah'ın Resûlü!"
Etrâfına bakındı.
Kimsecikler yoktu.
Ses dağdan geliyor ve;
"Yâ Muhammed! Lütfen inin üzerimden. Zîra burada müşrikler size bir zarar verirlerse, Rabbim beni azarlar!" diyordu.
www.gonulsultanlari.com