Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Bugün dîninizi ikmâl ettim
30.12.2012
Fahr-i enâm (aleyhisselâm) Arafat dağında, Kusvâ adlı devesine binmiş hâlde duruyordu.
Hazret-i Cibrîl geldi.
Ve meâl-i şerîfi;
"Bugün dîninizi ikmâl ettim. Size verdiğim ni'metleri tamamladım. Din olarak size islâm dînini beğendim" olan, Mâide sûresi, 3. âyet-i kerîmesini getirdi.
Sahâbe bunu işittiler.
Hepsi çok sevindiler.
Hazret-i Ebû Bekr üzüldü.
Ağlamaya başladı.
Onu görenler;
"Yâ Ebâ Bekr! Bugün sevinmek günüdür. İslâm dîni kemâl buldu. Allahü teâlâ mü'minler üzerine ni'metini tamamladı. Sevinmek varken niçin ağlarsın?" dediler.
Merak ediyorlardı.
O, ârif ve akllı bir zât idi.
Fahr-i âlem'i çok severdi.
Her kemâlin bir zevâli vardır dedi.
Onun için ağladı.
Sahâbe-i güzîne de;
"Arkadaşlar! Her kemâlin zevâli, her tamâmın noksanı vardır. Bu âyet-i kerîmede size dînin kemâli göründü. Ve lâkin bana Muhammed aleyhisselâmın zevâli [sonu] göründü" buyurdu.
Eshâb dinliyordu.
Şöyle devam etti:
"Bir mîmar, bir pâdişâh için serây yapıp, dört duvarını tamam eylese ve üstünü örtse, kapılarını pencerelerini taksa, o mîmara artık izin verirler.
"İşin bitti" derler.
O da mîmar idi.
Din serâyını yapmaya gelmişti. Ne zaman ki İslâm serâyını yapıp, kemâle getirdi. Bu âyet-i kerîme nâzil oldu".
Bu âyet-i kerîmenin ağırlığından, Server-i âlem'in devesi çöküp, dizine kadar kuma battı.
www.gonulsultanlari.com