Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Secde-i şükre vardı.
8.02.2013
(Dünden devam)
Resulullah sevindi.
Ve bu müjdeyi aldı.
Secde-i şükre vardı.
Sonra "Ey kardeşim Cebrail! Nikâhın nasıl yapıldığını merak ediyorum. Bana aynen anlat" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam şöyle anlattı:
● ● ●
Hakk teâlâ emreyledi.
Cennet kapıları açıldı.
Ve zinetlerle süslendi.
Cehennemin kapıları kapandı. Yedi kat yerde ve yedi kat gökte olan bütün melekler, Arş-ı âzamın gölgesinde, Tûbâ ağacının gölgesinde toplandılar.
Hakk teâlâ yine emretti.
Tatlı bir rüzgâr esti.
Gönüller ferahladı.
● ● ●
Bu rüzgârın, cennet ağaçlarının yapraklarını birbirine dokundurarak çıkardığı ses, dinliyenlerin aklını durdurdu.
Cennet kuşları da nağmeye başladılar.
Neşeye gark olduk.
Cemal-i İlahiyle şereflendik.
Hakk teâlâ hazretleri:
"Yâ Cebrail! Sen Arslanım Ali'nin vekili ol. Ben de Fatıma'nın vekili olayım. Ey melekler! Siz de şahit olun. Fatıma'yı, Ali'ye zevceliğe verdim. Yâ Cebrail! Sen de vekâletin hasebiyle kabul et" buyurdu.
● ● ●
Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu duyunca bir daha şükür secdesi etti. Sonra kalkıp Eshab-ı Kiram'a emretti.
Cümle Eshap geldi
Mescitte toplandılar.
Efendimiz, Cebrail aleyhisselama, "Kızım, benim hatırımı kırmaz. Bu cennet elbiselerini dünyada giymeye değmez. Bunları cennete geri götür" buyurdu. (devamı yarın)
www.gonulsultanlari.com