Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Düşmana galip gelirdi.
28.02.2013
(Dünden devam)
Hakk teâlâ ona yardım ederdi.
Düşmana galip gelirdi.
Bir sefere çıksaydı.
Önü aydınlık olurdu.
Arkası karanlık olurdu.
Düşmaları göremezdi.
Az zamanda memleketi genişledi.
Devleti güçlendi.
Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bütün dünyaya yaymağa çalıştı.
● ● ●
Önce batıya yürüdü.
Kâfirleri hak dine davet etti.
İnananlara ikram etti.
İnanmayanlarla harbetti.
Meskûn yerlerin sonuna vardı.
Artık karalar bitmişti.
Deniz başlamıştı.
Güneşin batma vaktiydi.
● ● ●
Orada bir kavim buldu.
Ama insanları kâfirdi.
Deriden elbise giyerlerdi.
Balık cinsinden şeyleri yerlerdi.
Değişik dille konuşurlardı.
Güçlü kuvvetli insanlardı.
Acayip tabiatları vardı.
● ● ●
Onları îmana davet etti.
Bir kısmı îmanla şereflendi.
Bir kısmı yüz çevirdi.
Îman etmeyenlerin üzerine yürüdü.
Onları karanlık içinde bıraktı.
Fevkalade şaşırdılar.
Ne yapacaklarını bilemediler.
Helak olacak hâle geldiler.
● ● ●
Kalpleri döndü.
Allahü teâlânın varlığına ve birliğine îman edip O'nun emir ve yasaklarına canla başla tabi olacaklarına söz verdiler.
O da bunlardan bir ordu kurdu.
Arkasını karanlıkla emniyete aldı.
Beyaz bayrağı açtı.
Önünü aydınlattı.
(devamı yarın)
www.gonulsultanlari.com