Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Bana er gönder, dövüşelim!
12.05.2013
Resul aleyhisselamın savaşlarının birinde kâfirlerle karşılaşıldı. Küffar askerinden bir kâfir meydana at sürüp Müslümanlardan er diledi.
Kim çıksa şehit ederdi.
Öyle oldu ki artık meydana kimse çıkmadı.
O kâfir de gururlandı.
Atını ileri sürdü.
● ● ●
Ve yüksek sesle "Yâ Muhammed! Bana er gönder, dövüşelim!" diye bağırdı.
Bir miktar bekledi.
Hiç kimse çıkmadı.
Daha da kibirlenip:
"Yâ Muhammed! Bari amcan oğlu Ali'yi gönder. Gelsin de, erlik nasıl olurmuş, ona göstereyim" diye meydan okudu.
● ● ●
Şâh-ı merdan Ali bin Ebi Talip (radıyallahü anh), kâfirin sesini işitti ve durduğu yerde aynen aslanlar gibi kükredi.
Resulullah'a sahabilerden birini gönderip meydana çıkmak için izin istedi.
Efendimiz o sahabiye:
"Ali'yi yanıma getir" buyurdu.
O dahi varıp getirdi.
Huzuruna geldikte:
"Yâ Ali! O kâfirle cenk etmek ister misin?" diye sordu.
● ● ●
Hazret-i Ali dahi:
"Yâ Resulallah! Senin uğruna canım fedadır. İzin verip himmet ediniz ki varıp o kâfirin şerrini Müslümanların üzerinden def edeyim" dedi.
Efendimiz sevindi.
Onun eline yapışıp:
"Yâ Ali! Seni, yerleri ve gökleri yaratan Allahü teâlâya ısmarladım" buyurdu. ("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.) (devamı yarın)
www.gonulsultanlari.com