Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Elbisesiz mescide gidemedi.
29.06.2013

Resulullah Efendimizin komşusu fakir bir kadıncağız, Efendimizden namazda örtünecek bir elbise istedi. Lâkin Onun da fazla elbisesi yoktu.
Üzerindekini çıkardı.
O kadına gönderdi.
Namaz vakti gelince elbisesiz mescide gidemedi.
● ● ●
Hazret-i Ali bunu duyup huzura koştu ve "Yâ Resulallah! Ödünç aldığım sekiz dirhemim var. Yarısını vereyim, kendinize bir elbise alınız" dedi.
Efendimiz "peki" buyurdu.
Dört dirhemi alıp çıktı evden.
● ● ●
İki dirhemle bir elbise aldı.
O an bir âmâ/kör gördü.
Kenarda oturuyor ve "Bana bir elbise verene, Allah cennet elbisesi versin" diyordu.
Aldığı elbiseyi ona verdi.
● ● ●
Âmâ, elbiseyi eline aldı.
Misk gibi güzel koku duydu.
Bunun Resulullah'tan geldiğini anlayıp "Yâ Rabbî! Bu gömlek sahibinin hürmetine gözlerimi aç!" dedi.
İki gözü hemen açıldı!
● ● ●
Oradan ayrıldı.
Bir dirhemle bir elbise aldı.
O an küçük bir kız gördü.
Kızcağız ağlıyordu!
Yanına gitti.
● ● ●
Ve şefkatle sordu:
"Kızım niçin ağlıyorsun?"
Kızcağız "Bir Yahudinin hizmetçisiyim. Bana bir dirhem verdi ve 'yarım dirhemle şişe, yarım dirhemle de yağ al' dedi. Bunları alıp gidiyordum ki elimden düştü, kırıldı!" dedi.
(devamı yarın)


www.gonulsultanlari.com