Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Öyle zannediyorum ki…
26.07.2013

Ebu Ubeyde (radıyallahü anh), kâfirlerden cizye mallarını alıp Medine'ye geldiği işitilince sabah namazı kılınıyordu.
Sonra selam verdiler.
Karşılamaya çıktılar.
Resulullah Efendimiz "Ebu Ubeyde'nin hayli dünyalıkla geldiğini duydunuz da sevinçle onu karşılamaya mı gidersiniz?" buyurdu.
Sahabe-i Kiram:
"Evet yâ Resulallah!" dediler.
Resul aleyhisselam:
"Vallahi sizin fakir olacağınızdan korkmuyorum. Bilakis sizden önceki ümmetler gibi önünüze dünyalıklar yığılıp da birbirinize haset etmenizden korkuyorum" buyurdular.
● ● ●
Hazret-i Cabir der ki:
“Resulullah Efendimiz, sahil tarafına bir sefer düzenleyip Hazret-i Ebu Ubeyde'yi kumandan tayin etti.
Üç yüz sahabi idik.
Medine'den çıktık.
Sonra azığımız bitti.
Ebu Ubeyde, bizlere ‘Kimin yanında ne erzak varsa getirsin’ diye emretti.
Herkes bir şeyler getirdi.
Onları azar azar veriyordu.
● ● ●
Daha da azalınca, herkese günde bir hurma düşer oldu.
Sonra bu da tükendi.
Takatımız kalmadı.
Sonra deniz sahiline vardık. Deniz, kocaman bir balığı sahile atmıştı. Ebu Ubeyde ‘Bu deniz mahlukunun etinden yiyiniz’ dedi.
Biz de o balıktan yedik.
Medine'ye geri döndük.
Resulullah Efendimiz bize ‘Allahü teâlâ onu, denizden sizin için çıkarmıştır. Yanınızda varsa bize de yediriniz’ buyurdular”.


www.gonulsultanlari.com