Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Mühim bir iş için geldim
4.08.2013
Mekke'de büyük bir kıtlık olmuş, herkesi geçim darlığına düşürmüştü. Ebu Talip de büyük ölçüde almıştı payını.
Efendimiz (aleyhisselam), onu düşünüyordu.
Bir şeyler yapmalı, kurtarmalıydı onu bu mihnetten.
Bu düşünceyle kalktı.
Öbür amcasına gitti.
Hazret-i Abbas kapıda Efendimizi görünce “Oo, hoş geldin yeğenim” dedi.
Ve içeri aldı.
Efendimiz:
“Mühim bir iş için geldim” buyurdu.
“Hayırdır, ne işiymiş bu?”
“Amcam Ebu Talip”
“Ne olmuş Ebu Talib’e?”
“Biliyorsun eli dar, nüfusu kalabalık. Bu kıtlıktan çok muzdarip hâlde.”
“Evet, ama ne yapabiliriz?”
“Diyorum ki çocuklarından birini sen alsan, birini de ben. Biz baksak onlara. Böylece hafifletmiş oluruz yükünü. Ne dersin?”
Hazret-i Abbas:
“Çok iyi düşünmüşsün yeğenim. Haydi kalk, hemen gidip bu işi hâlledelim” dedi.
Birlikte gittiler.
Bunu telkif ettiler.
Ebu Talip sevindi.
Onlara dönüp:
“Madem öyle, Ukayl ile Talib'i bana bırakın. Diğer ikisini siz bilirsiniz” dedi.
Hazret-i Abbas, Caferi aldı.
Efendimiz Hazret-i Ali'yi.
Ebu Talip minnettarlık duygusu ile onlara bakıp “Ne diyeceğimi bilemiyorum. Beni çok sevindirdiniz” dedi.
● ● ●
Böylece Hazret-i Ali, küçük yaşından itibaren Resulullah Efendimizin yanında kaldı. Onun terbiyesiyle büyüdü.
On yaşında iman etti.
Çocuklardan "ilk iman eden kişi" oldu.
www.gonulsultanlari.com