Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Ey yalancı rüya sahibi!
6.08.2013

(Dünden devam)
Nitekim öyle de oldu.
Kardeşleri bunu duydular.
Mânâsını anladılar.
Kıskançlıkları arttı.
Had safhaya ulaştı.
Toplanıp konuştular.
“Yusuf'u babamızdan uzaklaştırırsak, mecburen bizleri sever” dediler.
Bir kuyuya atmakta anlaştılar.
Birlikte huzuruna varıp:
“Babacığım, izin verirsen Yusuf ile birlikte kırlara gidip çayır çimen üzerinde oynayalım, koşu ve ok atma yarışı yapalım. Yusuf da şöyle hava alsın, oynasın, zıplasın” dediler.
Çok dil döktüler.
Yakub aleyhisselam:
“Siz Yusuf’tan gafil iken kurdun gelip Onu yemesinden korkarım” dedi.
Hazret-i Yakub:
“Onu kurt yer” demekle çocuklarına ipucu vermiş oldu.
Oğlu Yusuf’a sordu:
“Gitmek ister misin?”.
“İsterim” deyince razı oldu.
● ● ●
Ertesi gün elbiselerini giydirdi.
Ve kardeşleriyle gönderdi.
Kardeşleri sevindiler.
Yusuf’la yalandan ilgilendiler.
İzzet ikram gösterdiler.
Uzaklaşınca:
“Ey yalancı rüya sahibi! Hani sana secde ettiklerini söylediğin o yıldızlar. Gelsin de seni, bizim elimizden kurtarsın” dediler.
Ve o kuyuya vardılar.
Kuyunun üstü dardı.
Alt tarafı genişti.
Yusuf’u getirdiler.
Elbiselerini soydular.
İpe bağlayıp kuyuya sarkıttılar.
(devamı yarın)


www.gonulsultanlari.com