Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Biz günahkârlardan olduk
23.08.2013
(Dünden devam)
Sonra diğerleri de geldiler.
Hazret-i Yusuf’un davetini bildirdiler.
Sevinçliydiler.
Hazret-i Yakub’a:
“Ey babamız! Allahü teâlâdan bizim için mağfiret iste. Gerçekten biz günahkârlardan olduk” dediler.
Sonra hazırlığa başladılar.
Yetmiş üç kişiydiler.
Nihayet yola çıktılar.
Mısıra yaklaştılar.
Hazret-i Yusuf haberi alınca karşılamaya çıktı. Devlet adamları, askerler ve bütün Mısır halkı vardı.
İki taraf birbirine yaklaştı.
Yakub Nebi gelenlere baktı.
Hazret-i Yusuf’u gördü.
Yehuda'ya sordu:
“Bu kimdir?”
“Oğlun Yusuf’tur” dedi.
Yakub aleyhisselam “Esselamü aleyküm ey hüzün ve kederleri gideren Yusuf!” diye selam verdi.
Bineklerinden indiler.
Birbirlerine sarıldılar.
Kucaklaşıp ağlaştılar.
Gökte melekler de ağladılar.
Sonra saraya geldiler.
Hazret-i Yusuf, babasıyla üvey annesini kendi tahtına oturttu.
Tazim ve hürmet etti.
İkramlarda bulundu.
Yakub Nebi burada yirmi dört sene yaşadı ve vefat etti.
Hazret-i Yusuf üzüldü.
Cenaze hizmetini gördü.
Artık Rabbine kavuşmayı ister oldu.
“Yâ Rabbî! Bana mülk verdin, rüya tabirini öğrettin. Canımı Müslüman olarak al ve beni salihler zümresine kat” diye yalvardı.
Biraz daha yaşadı.
Sonra vefat etti.
www.gonulsultanlari.com