Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Yâ Muhammed! yâ Muhammed!
26.08.2013

Resul aleyhisselam buyurdular ki:
Miraç gecesinde, göklere yükseldim.
Arş’a ulaştım.
Hakk teâlâdan:
“Yâ Muhammed! Yâ Muhammed!” diye nida geldi.
● ● ●
Ben cevaben:
“Buyur yâ Rabbî!” dedim.
Yine nida geldi.
Bana denildi ki:
“Yâ Muhammed! Ebu Bekir’e muhabbet eyle ki Ebu Bekr-i Sıddık’ı ben severim”
● ● ●

Efendimiz duygulandı.
Elini onun omuzuna atıp “Yâ Eba Bekir! Kullar, Allahü teâlânın huzuruna dağlar misali günahla çıksalar, ama kalplerinde senin muhabbetin olsa, Allahü teâlâ onların günahlarını affeder” buyurdu.
● ● ●
Bedir gazasında/cenginde, Resul aleyhisselam ve Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh), bir çadırın altında gölgelenip oturmuşlardı.
Harp devam ediyordu.
Müminler ölüyordu.
Harp şiddetleniyordu.
● ● ●
Bir arap, savaş meydanından o çadırın kapısına geldi ve “Yâ Eba Bekir! Kalk dışarı gel, muharebe eyle ki Eshabın bir kısmı şehit oldular” dedi.
Efendimiz işitti.
Ama izin vermedi.
O araba dönüp “Allahü teâlâ, Ebu Bekir’i, Resulü için dost ve arkadaş eylemiştir” buyurdu.
Arap bunu duydu.
Ve geri dönerek:
“Hâlin ne hoştur yâ Eba Bekir!” dedi. ("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)


www.gonulsultanlari.com