Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Kıyameti düşün!
5.09.2013

Hazret-i Osman (radıyallahü anh), halife iken bir kölenin kulağını çekti.
Köle ona dönüp:
"Ey efendim! Kıyamet gününü düşün ki her kişi Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıktığı zaman hakkını alsa gerektir" dedi.
Hazret-i Osman üzüldü.
Pişman oldu.
Ve o köleye:
“Gel, sen de benim kulağımı çek, ödeşelim" buyurdu.
O da biraz çekti.
Hazret-i Osman:
"Fazla çek!" dedi.
Köle "Fazla çekersem, kıyamet günü kısas yapılmasından korkarım" dedi.
Adî bin Hatem rivayet eder:
Hazret-i Osman’ın (radıyallahü anh) şehit olduğu gün bir ses işittim.
Kulak verdim.
Şöyle diyordu:
"Yâ Osman! Seni rahatlık ve saadetle, Rabbini gadapsız bulmanla, gufran ve rıdvanla müjdeliyorum.”
Etrafıma baktım.
Kimseyi göremedim.
Hazret-i Cabir der ki:
Muhacirlerden bir cemaat, Resulullah’ın huzurunda oturmuştuk. Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali, Hazret-i Talha, Hazret-i Zübeyr, Hazret-i Abdurrahman bin Avf ve Hazret-i Sa'd bin Ebi Vakkas (radıyallahü anhüm) onların arasındaydı.
Resulullah bize:
“Herkes, kendi dostunun yanına varsın!" buyurdu.
Biz de öyle yaptık.
Efendimiz kalktı.
Osman'ın yanına vardı.
Yüzünü öpüp "Yâ Osman! Sen benim dünya ve ahirette dostumsun" buyurdu.
("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)


www.gonulsultanlari.com