Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Bizim suçumuz yok
27.09.2013

İbrahim Desuki hazretleri birkaç talebesini alış-veriş için şehre göndermişti.
Şehirde talebeler, bir iftiraya uğrayıp zalim vali tarafından zindana atıldılar.
Aslında suçları yoktu.
İftiraya uğramışlardı.
Şaşırıp kaldılar.
Mecburen hocalarına mektup yazıp durumu haber verdiler. İftiraya uğradıklarını arz ettiler.
Seyyid İbrahim Desuki hazretleri valiye bir mektup yazdı.
Durumu bildirdi.
Ve ona gönderdi.
O mektupta:
“Talebelerim suçsuzdur. Onları serbest bırak!” diye yazmıştı.
● ● ●
Mektup valiye ulaşınca, maiyetini topladı. Ve onlara "Şuna bakın hele, mektup yazmış, talebelerimi bırak diye bana emrediyor” dedi.
Ağır hakaretler etti.
Sonra mektuba baktı.
Sonunda bir şiir vardı.
Şiiri okumaya başladı.
Tam “Ok yaydan çıkınca” mısra’ına gelince, gaipten bir “ok” gelip valinin göğsüne saplandı.
Ve oracıkta düşüp öldü.
Valinin adamları korktular.
Telaşa kapıldılar
Ve mazlumları salıverdiler.
● ● ●
Bu zat bir gün sevdiklerine “Sadaka deyince ne anlıyorsunuz?” diye sordu.
Onlar cevaben:
“Fakirlere para vermeyi anlıyoruz efendim” dediler.
Büyük Veli:
“İnsanlara yapılan her iyilik ve yardım da sadakadır. Nitekim hadîs-i şerifte ‘Güler yüzle selam verene de sadaka sevabı verilir’ buyuruluyor” diye cevap verdi.


www.gonulsultanlari.com