Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Ay ve güneş misali
12.10.2013
Resulullah Efendimiz (aleyhisselam) ve Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh), ikisi birlikte Mekke’den hicret buyurdular.
İki sevgili arkadaştılar.
Medine’ye yaklaştılar.
Benî Amir ve Benî Avf hurmalığı yanına geldiler.
Develerden indiler.
Oturup dinlendiler.
● ● ●
Müjde haberi Medine’ye erişti.
Halk sevinip ziyarete geldiler.
Resulullah Efendimiz ile Hazret-i Ebu Bekir’i “ay” ve “güneş” misali, görünüşleri birbirine çok benziyen iki nurlu ve sevimli kişi olarak gördüler.
● ● ●
İkisi de çok nurluydu.
Ama hangisi Resulullah’tı?
Bunu bilemediler.
Sormaya da utandılar.
● ● ●
Hazret-i Ebu Bekir’e selam verip kendisine iltifat ettiler.
Saygı ve hürmet gösterdiler.
Hizmetinde bulundular.
Sormayı edepsizlik bildiler.
● ● ●
Hazret-i Ebu Bekir, o gelen müslümanlarla söyleşiyor, konuşuyor ve nasihat ediyorken Resulullah Efendimiz (Aleyhisselam), vakarla ve ağırbaşlılıkla sessiz oturuyordu.
Derken güneş yükseldi.
Resul’ün üzerine geldi.
● ● ●
Hazret-i Ebu Bekir bunu gördü.
Ve derhal kalktı.
Gömleğini çıkardı.
Ve iki eliyle tuttu.
Efendimize gölgelik etti. O zaman Resulullah’ın kim olduğunu bildiler.
"Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)
www.gonulsultanlari.com