Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Çabuk Ebu Bekir’i çağır!
13.10.2013

Resulullah Efendimiz, Hazret-i Cebrail’i ilk defa kırmızı yakuttan bir taht üzerinde Hira dağında gördü.
Onu görüp korktu.
Hemen eve geldi.
● ● ●
Ve Hazret-i Hatice’ye “Yâ Hatice! Çabuk Ebu Bekir’i çağır gelsin. Gördüğüm şeyi ona söyleyip rahatlıyayım” buyurdu.
O da “peki” dedi.
Ve gidip çağırdı.
● ● ●
Hazret-i Ebu Bekir gelince “Yâ Muhammed! Sen kendi hâlinde değilsin, sana bir şey olmuş” dedi.
Resûlullah cevaben:
“Yâ Eba Bekir! Ben Hira dağındayken havada, kürsi üzerinde oturan bir şahıs gördüm. Melek miydi, cin miydi, insan mıydı, bilemedim” buyurdu.
● ● ●
O bunları dinledi.
Biraz düşündü.
Ve “Yâ Muhammed! Hatice’yi yanına çağır. O görünen şahıs yine görünürse Hatice başını açsın. Eğer Hatice’nin saçına bakarsa bil ki şeytandır. Bakmazsa Cebrail’dir” dedi.
Efendimiz rahatladı.
● ● ●
Birkaç gün geçti.
Cebrail Aleyhisselam tekrar geldiğinde Hazret-i Hatice bu tembih üzerine mübarek başını açtı.
Ve dikkatle izledi.
Melek yüzünü çevirdi.
Kendisine bakmadı.
Durum anlaşılmıştı.
● ● ●
Hazret-i Ebu Bekir “Yâ Muhammed! Bu, Cebrail ismindeki melektir ki senden önce Hazret-i Âdem’e ve Hazret-i Mûsa’ya gelmiştir” dedi. ("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)


www.gonulsultanlari.com